26 Kasım 2018 Pazartesi


BALIĞI KURTARMAK

İnsanlık balık neslini tüketme yarışı içinde. Biz birinciliği kimselere bırakmamak için elimizden geleni yapıyoruz. Ama bu akışı geri çevirmek için uğraş verenler de var.

Moda koyu kıyısındaki parkta bir kadın, elinde bir naylon poşet, içinde bir balık, bir karış var, yok. Kıyıyı korumak için doldurulmuş kayalardan güç bela aşağı inip denize yaklaşıyor ve poşetteki balığı denize atıyor.

Parktaki çöp kutularında yiyecek arayan martı sürüsü, birden denize hücum ediyor. Kadın yerden taş alıp martıları uzaklaştırmak için denize atmaya başlıyor. Ne olup bittiğine akıl erdiremiyoruz.

Kadın, balığın kurtulduğuna kanaat getirmiş olmalı k,i iç huzuruyla kayalardan geri çıkıyor. Karşısında bizi görünce açıklama yapmak zorunda kalıyor:

“Yürüyüş yapıyordum. Birden gökten bir balık düştü, canlıydı. Ardında da martılar vardı. Onu denize iade ettim”.

Ünlü denizyıldızı hikâyesini anımsıyorum. Bir tanesini kurtarmak bile doğanın yaralarını onarmak için bir katkıdır diye düşünenlerin anlattığı.

Balığı martıdan korumak güzel de, denizleri terk etmek zorunda kalıp artık neredeyse bir kara kuşu haline gelen martıyı kim koruyacak.

Hikayenin devamı şöyle olabilir:
Kadın yürüyüşünü Kadıköy çarşısına dek sürdürüp, leğende oynayan istavritlerden iki kilo alır. Evin önündeki arabanın üzerinde nöbet tutan martıya da bir tane verir. Gerisini akşam yemeğinde ailece afiyetle yerler.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder